Yeni önlemler, geçen hafta Solingen'deki bir sokak festivalinde üç kişinin ölümüne neden olan bıçaklı saldırının ülkedeki göçmen tartışmalarını alevlendirmesinin ardından geldi. Saldırının, sığınma talebinin reddedilmesinin ardından geçen yıl sınır dışı edilmesi gereken ve IŞİD üyesi olduğundan şüphe edilen Suriyeli bir sığınmacı tarafından gerçekleştirildiği iddia edildi.

İçişleri Bakanı Nancy Faeser, perşembe günü Berlin'de Adalet Bakanı Marco Buschmann ile düzenlediği ortak basın toplantısında, "Bu korkunç terör saldırısına uygun şekilde yanıt verecek uygun bir paket sunabileceğimizi düşünüyorum," dedi.

AB iltica kurallarını belirleyen Dublin Sözleşmesi kapsamında ilk kez giriş yapılan AB ülkesinde koruma gerektiğini düşündüğü sığınmacılara yönelik yardımlar iptal edilecek.

Önemli bir neden olmaksızın Almanya'dan kendi ülkelerini ziyaret etmek üzere ayrılan mültecilerin koruma statüsünün kaldırılacak.

Dublin Sözleşmesi’ne göre, kişinin ilk giriş yaptığı ülkede sığınma prosedürünü tamamlaması gerekiyor. Koalisyon, bu tür "Dublin" vakalarına ilişkin yardımları keserek göç rakamlarını azaltmayı umuyor.

Halka açık festivallerde ve toplu taşıma araçlarında bıçakların tamamen yasaklanacak. Polis, kesici aletler için arama yapabilecek.

Adalet Bakanı Buschmann, yeni önlemlerin "mümkün olduğu kadar çabuk" uygulanacağını belirtti. Ancak yasa tasarısının hazırlanarak parlamentonun her iki meclisinde de oylanması gerektiğinden sürecin birkaç ay sürmesi bekleniyor.

Alman hükümeti, başka bir üye ülkeye sığınma başvurusunda bulunmak zorunda kalan 25.000 sığınmacıdan yalnızca 3.500'ünün, 2024'ün ilk yarısında Almanya'dan ilk giriş yaptıkları ülkeye geri gönderildiğini açıkladı.

Alman basınında yer alan haberlere göre Solingen saldırısını düzenleyen 26 yaşındaki saldırganın iltica başvurusu reddedilmişti ve geçen yıl Avrupa Birliği'ne (AB) ilk giriş yaptığı Bulgaristan'a gönderilmek üzere sınır dışı edilmesi gerekiyordu ancak ortadan kaybolduğu için sınır dışı edilemedi.

AfD'nin yükselişi

Anketler aşırı sağcı Almanya için Alternatif (AfD) partisinin Eylül ayında seçimlerin yapılacağı Almanya'nın doğusundaki Thüringen, Saksonya ve Brandenburg eyaletlerinde güçlü bir üstünlüğe sahip olduğunu gösteriyor.

Related

Gözaltı süresi dolan Telegram CEO'su Pavel Durov serbest bırakıldı Gözaltı süresi dolan Telegram CEO'su Pavel Durov serbest bırakıldı

1 Eylül Pazar günü eyalet seçimleri için sandık başına gidecek olan Thüringen eyaletinde, seçmenlerin yüzde 30'u oylarını AfD'ye vermek istediklerini söylüyor ve bu da partiyi diğer ana akım partilerin önüne geçiriyor.

AfD'nin Thüringen kolu özellikle radikal ve dört yıl önce iç istihbarat servisi tarafından "kanıtlanmış aşırı sağcı" bir grup olarak resmi gözetim altına alındı.

Ancak AfD, sırasıyla 1 ve 22 Eylül'de seçimlerin yapılacağı Saksonya ve Brandenburg eyaletlerinde de büyük bir güce sahip.

Her üç eyalet, Almanya nüfusunun yüzde 10'unu oluşturuyor ve seçim sonuçlarının Almanya'nın siyaset üzerinde büyük bir etkiye sahip olması bekleniyor.

treuronews

Editör: Erdal ŞAHAN