''Bahar Toprak''; tüm samimiyetiyle duygularını şu sözlerle ifade etti; ''Ben darülacezede büyüdüm... Sonradan müthiş bir aile edindim yani benim sonradan gerçek bir ailem oldu. Siyasetçi ve çok güçlü bir baba, sağlıkçı ve çok donanımlı bir anneyle büyüdüm. Çok dikta bir baba çok disiplinli bir annem vardı, ailemin bana verdiği müthiş bir eğitimle hayatıma devam ettim babam çok ciddi emek harcadı eğitimim için annem çok ciddi emek harcadı prenses bir kız çocuğu yetiştirmek için... Benim onlara sonsuz minnet borcum var. Çok şımarık büyütüldüm ama şımarık büyütülseniz de maalesef ben hiç çocuk olamadım, hep içimde bir şeyler eksik ve yarımdı. Her sabah yüzümü yıkayıp aynaya baktığımda yıllarca 'sen kimsin' sorusunu sordum kendime yani anlayacağınız hayata 1-0 yenik başladım ama ailemin sayesinde öyle bir Bahar Toprak yetiştirdim ki güzel hırslı ve güçlü şu an bir çok yetiştirme kurumlarında koruyucu annelik yapıyorum bu yönümü hiç kimse bilmez çünkü insanlar çok önyargılı ve önyargılarımızla hayatımıza devam ediyoruz bizim toplumumuz maalesef dış görünüşüyle yaşam tarzıyla insanları yargılıyor. Beni yetiştiren değerli babamı kaybettim ve onu çok özlüyorum... Her sabah babama kahvesini ben yapardım, bakır cezvede kısık ateşte bol köpüklü orta şekerli... Kahvenin karşılığında da ödül olarak her zaman barbie bebek alırdı işte bu barbie çekimlerimin de neden araya sıkıştırdığımın ve beni bu kadar neden duygulandırdığının cevabı olsun.''