Türkiye’nin dört bir yanından grubumuzu şereflendiren değerli konuklarımıza, belediye başkanlarımıza, il genel meclisi üyelerimize, belediye meclis üyelerimize, sivil toplumun ve kentlerinin hakları için mücadele eden tüm birlikteliklerin değerli temsilcilerine, televizyonlarından bizleri izleyenlere, radyolarından dinleyenlere Cumhuriyet Halk Partisi’nden, Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün partisinden selam olsun. Hepiniz hoş geldiniz” dedi. Özel, şöyle devam etti:

“MESELENİN TEK SORUMLUSU; RECEP TAYYİP ERDOĞAN’DIR”

“Önemli bir gün, önemli bir süreç, zorlu bir süreç. Ona dair söyleyeceklerim var. Ama unutturulmaması, gündemin bizi meşgul eden yanlarına kapılıp da asla seslendirmeden bırakılmaması gereken hususlar var. Boynumuza borç olan, namusumuza emanet olan işler var. Onlara değindikten sonra günün, bugünün ruhunu ve nerede olduğumuzu, nasıl duracağımızı, nereye yürüyeceğimizi sizlerle birlikte paylaşacağım.

Bolu Kartalkaya... 36’sı çocuk 78 vatandaşımızın hayatını kaybettiğinden beri geçen hafta üç demiştik, dört hafta oldu. Tam 28 gün oldu. 28 gündür vicdanlar yanıyor, o kor hiç sönmüyor. ‘Biz bu işi 10 günde bitiririz’ diye söz veren İçişleri Bakanı’nın ağzını bıçak açmıyor. Görevlendirilen ilk bilirkişi heyeti, resmi yazıyla görevlendirilen bilirkişi heyeti sorumluları Bolu’daki İl Özel İdaresi ve Turizm Bakanlığı diye söyledi diye raporu alınmayan, ‘Buradan Bakan’ı sil, Bolu Belediye Başkanlığı yaz’ dendi diye mesleki namuslarına dokundurtmayan ve raporların arkasında duran, o raporları teslim alınmayan bilirkişi resimleri ile cisimleri ile görevleriyle duruyorlar. ‘Heyeti genişletiyoruz’ deyip sulandırmaya çalışan, sonra direnci görünce ‘Yeni heyet görevlendirdik’ denilen bilirkişinin ise raporu hala ortada yok. Gözaltı süreleri uzatıldı.

Ardından tutuklamalar, serbest bırakmalar yapıldı. Ama bir bilirkişi raporuna göre değil, Ankara’dan giden baskıya ve oradaki talimatlandırmaya göre yapıldı. Turizm Bakanlığı’ndan kimseye dokunmadılar ve döndüler AK Parti‘ye yük olmayacak bir sistematiğin içine dönüştürdüler. İnsanın tüyleri diken diken oluyor.

Başkan Şadi Özdemir’den akademik odalara ziyaret Başkan Şadi Özdemir’den akademik odalara ziyaret

Sinan Ateş davasında nasıl katledilenin kimliği ve katledenin kimliği yargıyı tarihin en büyük yargısızlık, adaletsizlik sürecine sürüklediyse burada da sorumlu tutulanın aidiyeti, partisi ve aslında sorumluluğu olmayanlara yüklenmeye çalışılan yük bizi bu noktaya getirdi.

Dikkatle takip ediyoruz. Şunu biliyoruz, pazar bekleniyor. Nasıl o gün altı saat boyunca o an için 66 rakamı sabah 9.00’da belli iken, ‘Altı kayıp var, 10 kayıp var’ deyip altı saat Erdoğan’ın Ankara’daki kongresi, AK Parti il kongresi beklendiyse, rozet takılıp katılım töreni bitip alkışlar sustuktan sonra hepimizin bildiği gerçek rakam ilan edildiyse şimdi de Turizm Bakanı’nı görevden almak yerine, kongre sonrası zaten geniş bir kabine değişikliğinin içinde bu işi eritip AK Parti’nin sorumluluğunu örtme maksadı açıkça görülüyor. Buradan şunu söylüyoruz.

Hukuken sorumluluklar var, siyasi sorumlu var ama bir tane vicdani sorumlu varsa… Böyle bir dönemde bir tek kişiyi seçeceksiniz, gerisini o seçecek, Meclis olarak karışmayacaksınız, gensoru veremeyeceksiniz, hesap soramayacaksınız. ‘Hesabı bir kişi verecek’ denilen yerde, Yenidoğan Çetesi’ni bu hale getiren, o bebelerin hayatına sebep olan Bakan’ı atayan da bu Kültür ve Turizm Bakanı’nı atayan da meselenin tek sorumlusudur. O sorumlunun bir adı vardır, o da Recep Tayyip Erdoğan‘dır.”