Atalay, Gezi Parkı davası kapsamında 2019 yılında yargılanmaya başlandı. 25 Nisan 2022’de, “Türkiye Cumhuriyeti’ni ortadan kaldırmaya teşebbüs suçuna yardım” gerekçesiyle 18 yıl hapis cezasına çarptırıldı ve tutuklanarak Marmara Cezaevi’ne gönderildi.
14 Mayıs 2023 seçimlerinde milletvekili seçilmesine rağmen serbest bırakılmadı. Yargıtay, Anayasa’nın 14. maddesi kapsamında suçun “dokunulmazlık dışı” olduğunu belirterek tahliye talebini reddetti. Bu madde, anayasal düzeni ortadan kaldırmaya yönelik faaliyetlerin dokunulmazlık kapsamı dışında olduğunu öngörüyor.
Ancak Anayasa Mahkemesi (AYM), daha önceki içtihatlarında (Berberoğlu ve Gergerlioğlu kararları) 14. maddenin muğlak olduğunu ve yasal çerçevesinin netleşmediğini vurgulamıştı.
Can Atalay’ın durumu, yasama dokunulmazlığı, seçilme hakkı ve yargı yetkisi konularında hukuki ve siyasi tartışmaların odağında yer almayı sürdürüyor.