Buradan ikinci yüzyılda Mustafa Kemal Atatürk’ün koltuğuna oturan sayın genel başkanımıza sesleniyorum; ya tutamayacağınız halde namus ve şeref sözü vermeyin ya da neye mal olursa olsun sözünüzü tutun.
Hele hele bu söz, iki adaylı bir başkanlık seçiminde, onlarca seçim tecrübesi olan ve mevcut seçim takvimi bilen biri tarafından veriliyor ve sonradan dönülüyorsa durum bir o kadar daha üzücüdür
Sözünü tutmayan bir genel başkan olacağına varsın bir seçim daha kaybedelim daha iyidir.
Mustafa Kemal Atatürk milletini hiç aldatmadı ve verdiği sözleri hep tuttu.
Şimdi ön seçim yerine sonucuna uyulacak temayüle gelelim.
Bu noktada lafı çok uzatmadan örneklerle devam edelim, ilimizde siyaset yapan bir partilimiz ön seçim olmazsa hiçbir makama aday olmayacağım demişse ne yapmalıdır?
Sözünü mü yemelidir yoksa genel başkanının sözünü tutmasını mı beklemelidir? Ya da siyaseti mi bırakmalıdır?

Belediye önünde toplanarak eylem yaptılar Belediye önünde toplanarak eylem yaptılar

Gerek Kemal Kılıçdaroğlu’nun hatalı tercih ve politikalarını gerekse onunla birlikte siyaset yapan kadroları, dolayısıyla Özgür Özel’i de eleştiren bir kişi temayül yoklamasında aday çıkabilir mi?
Siyasi ikballeri uğruna bir araya gelerek ele geçirilen yönetimlerinin olduğu yerlerde, üç maymunu oynamayan, korkusuzca akla, bilime, ülkenin sosyolojik yapısına uygun eleştiriler koyan kişiler temayül yoklamasından çıkabilir mi?
Çıkamazsa onun adına da temayül değil dayatma denir.
Görüldüğü üzere CHP’de değişmeyen tek şey; dar kadroculuk, az olsun benim olsun, en iyi biz biliriz anlayışıdır.
Aynı düşünceyi önceki yerel seçimler sonrası Oğuz Kaan Salıcı ve ekibide savunuyordu. Diyordu ki İmamoğlu ve Yavaş ön seçim olsa çıkabilir miydi?
Bugün neye mal okursa olsun ikinci yüzyılda çiçeği burnunda CHP genel başkanından söze bağlılık beklerdik.
Yine ilk düğmeyi yanlış iliklediler ve örgütleri yok saydılar.
Sözün kısası CHP’de lider değişti ama zihniyet değişmedi.
Anlaşılan bu ülkede siyasetçi, milletvekili, genel başkan olmak kolay ama verilen sözü tutmak zor.” dedi.