Gözaltında kaybolan yakınlarının bulunması için 30 yıldır mücadele eden ve 2018 yılındaki 700. Cumartesi Anneleri buluşmasında polisin müdahalesiyle karşılaşan 46 kişi hakkında İstanbul 21. Asliye Ceza Mahkemesi'nce beraat kararı verildi.
12 Eylül darbe süreci ve sonrasında yaşanan gözaltında kayıpların bulunması amacıyla 1995 yılında Galatasaray Meydanı'nda toplanmaya başlayan ve bugüne kadar aralıklarla toplantıları devam eden Cumartesi Anneleri'nin 2018 Ağustosu'nda gerçekleştirilmeye çalışılan 700. Hafta buluşmasına polis müdahale etmiş, gözaltına alınan 46 kişi hakkında "kanuna aykırı toplantı ve yürüyüşlere silahsız katılarak ihtara rağmen kendiliğinden dağılmama" gerekçesiyle dava açılmıştı.
Davanın 15. duruşması bugün İstanbul 21. Asliye Ceza Mahkemesi'nde görüldü. Duruşma daha geniş ve uygun olması nedeniyle 14. Ağır Ceza Mahkemesi salonunda yapıldı.
Savcı beraat talep etti
10 Ocak 2024 tarihinde sunduğu esas hakkındaki mütalaasını tekrar eden savcı, atılı suçun maddi unsurlarının somut olarak oluşmaması nedeniyle tüm sanıkların ayrı ayrı beraatına karar verilmesini istedi. Mütalaaya ilişkin görüşlerini bildiren sanıklar ise suçlamayı reddederek aslen kayıp olan yakınlarının bulunmasını istediler. Mütaalaya karşı beyanda bulunan Besna Tosun, suçlamayı kabul etmediğini dile getirdi. Jiyan Tosun da "Aslında beraatimi de talep etmiyorum. Yargı makamlarının kayıp yakınlarına bir adalet borcu var" dedi.
Tüm sanıklara beraat
Verilen aranın ardından kararı açıklayan mahkeme, Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu'na muhalefet suçunun kanuni unsurlarının oluşmadığı gerekçesiyle tüm yargılananların beraatına karar verildi. Müdahale sırasında polislerin yaralandığı iddiasıyla ilgili savcılığın suç duyurusu talebiyle ilgili olarak re'sen soruşturma yürütebileceğini belirten mahkeme, savcının bu talebinin reddine hükmetti.
Duruşma öncesi açıklama
Cumartesi Anneleri/İnsanları, 700. buluşmada gözaltına alınmalarına ilişkin açılan davanın duruşması öncesinde de İstanbul Adliyesi önünde basın açıklaması yaptı. Açıklamada, "Anayasa Mahkemesi tarafından iki kez hak ihlali olduğu tescillenen 700. haftamıza ilişkin yargılamanın dört yıldır devam etmesi, artık bir yargı tacizine dönüşmüştür. Yaşam düzenlerimizi sekteye uğratan bu uzun yargı süreci son bulmalıdır. Bu dava daha fazla uzatılmadan, haklarımız daha fazla ihlal edilmeden, hakkımızda yöneltilen tüm suçlamalar düşürülmelidir. Bilinmesini isteriz ki; hiçbir baskı yöntemi bizi ne kayıplarımızdan ne de hakikat ve adalet mücadelemizden vazgeçiremez. Kayıplarımızı istiyoruz" denildi.
Kayıp yakını Berna Tosun, duruşma öncesindeki açıklamasında, "Bugün burada toplanma özgürlüğünü konuşuyoruz ama bizim asıl konumuz kayıplarımız, hakikat ve adalet mücadelemiz. Biz bu davanın kapanmasını istiyoruz. Kayıplar meselesini konuşmak istiyoruz. Cumartesi Anneleri olarak 30 yıldır kayıplarımızın bulunması ve onları kaybedenlerin yargılanması için mücadele ediyoruz. 30 yılın sonunda geldiğimiz noktada kayıplarımızın failleri değil, onları aradığımız için aileler olarak bizler yargılanıyoruz. 15. kez hakim karşısında olacağız ama bu ülkede gözaltında kaybetme suçundan yargılanan ve ceza alan tek bir kişi bile yok" ifadelerini kullandı.
Yabancı ülke temsilcileri de duruşmayı izledi
Duruşma öncesi adliye önünde yapılan açıklamaya CHP Genel Başkan Yardımcısı Gökçe Gökçen, CHP İstanbul milletvekilleri Ali Gökçek, Türkan Elçi, Muğla Milletvekili Cumhur Uzun, Emek Partisi İstanbul Milletvekili İskender Bayhan, DEM Parti İstanbul Milletvekili Celal Fırat, CHP İstanbul İl Kadın Kolları Başkanı Hatice Selli Dursun, DEVA Partisi, CHP İstanbul İl Başkanlığı temsilcileri, TİHV Yönetim Kurulu Başkanı Metin Bakkalcı, İHD İstanbul Şubesi Başkanı Gülseren Yoleri, DİSK Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu, Berkin Elvan'ın annesi Gülsüm Elvan ve babası Sami Elvan, KESK İstanbul Şubeler Platformu temsilcileri, Uluslararası Af Örgütü temsilcileri ve çok sayıda kişi katıldı. Duruşmayı da ABD, Hollanda ve Fransa Konsolosluğu'ndan temsilciler, avukatlar izledi.
DW