Dava, İstanbul Barosu Başkanı İbrahim Kaboğlu ile 10 kişilik yönetim kurulu üyeleri hakkında görevlerine son verilmesi ve yeni baro başkanı ile yönetim kurulu üyelerinin seçilmesi talebiyle açılmıştı.
İstanbul 2. Asliye Hukuk Mahkemesi, davanın kabulüne, başkan ve yönetiminin görevine son verilmesine ve yeniden seçim yapılmasına hükmetti.
T24'ün haberine göre, baro söz konusu kararı Ulusal Yargı Ağı Projesi'nden (UYAP) öğrendi. Tedbir kararı verilmediği için mevcut yönetim karar kesinleşene kadar görevde olacak.
Baronun mevcut yönetimi kararı istinafa taşıma kararı aldı.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, Suriye'de öldürülen gazeteciler Nazım Daştan ve Cihan Bilgin ile bu ölümleri protesto ederken gözaltına alınan gazeteciler için yaptıkları açıklama nedeniyle İstanbul Barosu Başkanı İbrahim Kaboğlu ile yönetim kurulu üyeleri hakkında dava açmıştı. Baroya "Terör örgütü propagandası yapmak" ve "Halkı yanıltıcı bilgiyi alenen yaymak” suçlamaları yöneltilmişti.
Hazırlanan davanamede, İbrahim Kaboğlu ile Baro Yönetim Kurulu Üyeleri Rukiye Leyla Süren, Hürrem Sönmez, Ahmet Ergin, Metin İriz, Mehmedali Barış Beşli, Yelda Koçak Urfa, Fırat Epözdemir, Ezgi Şahin Yalvarıcı, Ekrem Bilen Selimoğlu ve Bengisu Kadı Çavdar’ın görevlerine son verilmesi ve yeni baro başkanı ile yönetim kurulu üyelerinin seçilmesi talep edilmişti.
Kaboğlu'ndan açıklama
Kararın ardından açıklamalarda bulunan Kaboğlu, "Zannediyorlar ki Türkiye'deki 200 bin avukatı susturacaklar. Bugün burada adalet sarayında adaletin çöküşüne tanık oluyoruz ama adalet sarayları Çağlayan'la sınırlı değildir. Bugün bu büyük haksızlık, yeni bir güç vermiştir," diye konuştu.
"Seçimle gelen, seçimle gider dediler, İstanbul Barosu yönetimini desteklediler. Ama buna karşı hukuka karşı işlemler devam etti. Biz 4 Mart günü geldik, duruşmanın hukuk kuralları içinde cereyan etmesi için büyük çaba sarf ettik. Bugün de aynı şekilde. Türkiye Barolarının çok büyük çoğunluğu aramızda, Avrupa barolarının temsilcileri burada, bizimle dayanışmada. Savunmanın gücünü, önemini ortaya koymaya geldiler. Biz sonuna kadar bekledik, yargılamanın, Anayasa'nın ön gördüğü asgari kurallar çerçevesinde cereyan etmesi için her türlü çabayı gösterdik. Ama gördük ki önceden alınmış bir karar..."Euronews