Türk Girişim ve İş Dünyası Konfederasyonu (TÜRKONFED), ABD merkezli Center for International Private Enterprise (CIPE) işbirliği ile hayata geçirilen “İş Dünyası için Yerel Kalkınma” projesi kapsamında Giresun’da kamu, yerel yönetim, iş dünyası ve sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri ile bir araya geldi.
Türkiye’nin kalkınması ve rekabetçiliği için dijital, yeşil ve toplumsal dönüşüme işaret eden Kaya, verimlilik ve katma değer yaratacak şekilde yerelin dinamiklerini kullanan ülkelerin, küresel rekabetçilikte ön plana çıktığını ifade etti.
Ramazan Kaya, Türkiye’nin en önemli ekonomik sorunlarından birinin ekonomik faaliyetin ve refahın, bölgeler ve kentler arasında adaletsiz dağılımı olduğunu belirterek, “Kentlerimizin bileşenleri ve bölgesel paydaşlarının ortak işbirliğine dayalı bir model olan yerel kalkınma, ülkemizin kronik sıkıntısı olan ‘orta gelir ve orta demok-rasi’ tuzaklarının da panzehridir” dedi.
Tedarik zinciri güvenliğinin öneminin deprem felaketiyle bir kez daha anlaşıldığını belirten Kaya, şöyle devam etti: “Ulaşım ve lojistik altyapınız kullanılamaz hale geldiğinde, arama kurtarmadan acil ihtiyaçların afet bölgelerine sevk edilmesine kadar tüm süreçler uzar ve maalesef can kayıpları da artar. Bununla birlikte dayanıklı topluma
ve dayanıklı kentlere giden süreçte sadece fiziki altyapı ve üstyapının değil aynı zamanda insan ve çevre odaklı dijital altyapılarımızın da hazırlıklı olmasını gözden kaçırmamalıyız.”
Aktaş: Niteliğimizi artırmalıyız
Bölgedeki istihdam oranının tarımda Türkiye ortalamasının üstünde, sanayi ve hizmet sektöründe ise ortalamanın altında olduğuna dikkati çeken DOKASİFED Yönetim Kurulu Başkanı Samet Aktaş da, “Ortalamanın üzerinde olsak da tarımın modernleşmesi, tarıma dayalı sanayi ile fındığın ana kaynağından daha yüksek katma değerli bir üretim ve ihracatın gerçekleştirilmesine odaklanacak yeni bir bakış açısına ihtiyacımız olduğu da bir gerçek. Sanayi ve hizmet alanında ise yeni teknolojilerin ve yeni girişimlerin desteği ile niteliğimizi artırmamız gerekiyor. Ülkemizin en önemli tarımsal gelir kaynaklarından olan fındık ve çayın bölgede yetişmesi, işlenmesi ve nihai ürüne dönüşerek katma değer yaratması; bakır cevheri gibi ülke ve bölge ihracatında önemli bir yere sahip olan madenlerimizin yine teknolojik altyapının yanı sıra insan ve çevre odaklı bir üretim yapısına kavuşması ulusal ve uluslararası pazarda etkinliğimizi de artıracaktır. Biyokütle, rüzgar, hidrolik ve termik dahil enerji kaynaklarının çevre-doğa-insan odaklı bir perspektifte, daha akılcı planlanması ile de üretimde verimliliği artırabiliriz” diye konuştu.
Eğitim verildi, fikir alışverişi yapıldı
Kocaeli Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Şerif Barış, ‘Tedarik Zincirinde Afet Dayanıklılığı ve Uluslararası Gündem’ başlıklı eğitim verirken, DOKA Giresun Yatırım Destek Ofisi Koordinatörü Murat Aladağ da, bölge hakkında sunum gerçekleştirdi. EYODER Yönetim Kurulu Üyesi Yasemin Somuncu tarafından ise, “Dijitalleşmenin Getirdiği Çevresel Riskler ve Fırsatlar” temalı bir sunum yapıldı. Eğitim ve sunumların bitiminde katılımcılarla fikir alışverişinde bulunuldu.