İsyanın temelinde, Osmanlı merkez yönetimi ile Arap vilayetleri arasındaki siyasi, kültürel ve ekonomik kopuş yer alıyordu. 20. yüzyılın başında Arap coğrafyasındaki milliyetçi akımlar güç kazanmış, aynı dönemde Osmanlı’nın merkeziyetçi politikaları Arap seçkinleri tarafından dışlanma olarak algılanmıştı.

Ayrıca İttihat ve Terakki hükümetinin Türkçülük politikası, Arap aydınları ve dini liderler arasında Osmanlı'nın İslam birliğinden uzaklaştığı yönünde kaygılar doğurmuştu. Bu ortamda İngiltere başta olmak üzere Batılı güçlerin bölgeye yönelik çıkar politikaları devreye girdi. İngilizler, Şerif Hüseyin gibi yerel liderlerle temasa geçerek Osmanlı’ya karşı ayaklanmayı teşvik etti.

Kahvaltılık Krep Tarifi: Pratik ve Yumuşacık Lezzet! Kahvaltılık Krep Tarifi: Pratik ve Yumuşacık Lezzet!

1916 yılında başlayan Arap İsyanı, birçok Arap liderin Osmanlı’dan bağımsız bir Arap devleti kurma hayali ile birleşti. Ancak bu hareket, Sykes-Picot Anlaşması ve sonraki gelişmelerle büyük ölçüde Batı’nın nüfuz sahası haline dönüştü.

Arap İsyanı, sadece bir “ihanet” ya da “dış müdahale” meselesi değil; aynı zamanda Osmanlı sonrası dönemde oluşacak yeni ulus kimliklerinin inşasında da önemli bir dönemeçtir.