İşyerinde saldırıya uğramak, sağlık hizmetleri alanında yaygın bir problem. Sağlık personelinin, sıklıkla hastalarının şiddetine ve sözlü tacizine maruz kaldığı bilinirken, belirli bir istismar biçimi genellikle radara pek takılmıyor: kaç sağlık çalışanının cinsel tacize maruz kaldığı bilinirken, belirli bir istismar biçimi genellikle radara pek takılmıyor: kaç sağlık çalışanının cinsel tacize maruz kaldığı, bu tacizin hastane koridorlarında bir kerelik yorumlardan muayene odasında bir hasta ile tekrarlanan tartışmalara kadar uzanabildiği...
Geçtiğimiz günlerde Internal Medicine Journal'da yayınlanan önemli bir araştırmaya göre, sadece doktorlara bakıldığında bu oran yüzde 45'e kadar çıkabiliyor.
İngiltere, Kanada, Avustralya, Amerika Birleşik Devletleri (ABD), İsrail, Almanya ve Malezya olmak üzere yedi ülkeden yapılan çalışmaların analizi, konuyla ilgili ilk geniş çaplı inceleme olup, çeşitli uzmanlık alanlarından 18.800 doktoru kapsıyor.
Söz konusu çalışma, sağlık çalışanlarına yönelik şiddetin önlenmesine ilişkin kamuoyu çağrıları artarken bile, cinsel tacizin tıpta yaygın bir sorun olmaya devam ettiğini ve çok az başvurulan bir sorun olduğunu ortaya koyuyor.
Çalışmanın başyazarı ve Londra Üniversitesi Birkbeck'te iş sağlığı araştırmacısı olan Caroline Kamau-Mitchell Euronews'a verdiği röportajda, cinsel tacizin "benzersiz bir mesleki sağlık tehlikesi olduğunu ve bunun nedeninin de insanların hastalarla yakın temasta bulunmaları olduğunu çünkü onları fiziksel olarak muayene etmeleri gerektiğini" ifade etti.
"Bazı hastaların belki de soyunmak zorunda kaldıkları ya da kendileri hakkında çok mahrem bilgileri paylaşmak zorunda kaldıkları mahremiyet ortamını karıştırmaları, ne yazık ki sağlık çalışanlarının diğer mesleklerdeki insanlara göre daha fazla risk altında olduğu anlamına geliyor."
Çalışmanın ortaya koyduğu son rakamlar, Dünya Sağlık Örgütü'nün (DSÖ-WHO) 2019 yılında tüm sağlık çalışanlarının yüzde 12,4'ünün cinsel tacize uğradığı yönündeki tahmininin çok üzerinde.
Kamau-Mitchell bunun nedeninin, bazı sağlık çalışanlarının hastalarla diğerlerine göre daha fazla temas halinde olması ve bu durumun grupları birleştirmeyi yanıltıcı hale getirmesinin yanı sıra kendi analizinin daha güncel olması ve son yıllarda tacizde belirgin bir artış yakalaması olduğunu belirtti.
Hangi sağlık çalışanları risk altında?
Kamau-Mitchell, acil servislerde veya psikiyatri birimlerinde çalışan doktorların, yüksek stresli ortamlarda bulundukları ve ne yaptıklarını bilmeyen hastaları olabileceği için daha yüksek istismar riski altında göründüğünü söyledi.
Ancak Avrupa Pratisyen/Aile Hekimleri Birliği (UEMO) Başkanı Dr. Tiago Villanueva'ya göre, pratisyen hekimler de tacize maruz kalıyor çünkü aynı hastaları zaman içinde tekrar tekrar görmek durumundalar ve genellikle hastane ya da acil servis ortamına kıyasla etraflarında daha az insan bulunuyor.
Çalışmada yer almayan Villanueva, Euronews'a verdiği röportajda, "Hastalarımızla sürekliliği olan ilişkiler geliştiriyoruz," dedi. "Bazı hastalar bu güveni suistimal edebiliyor."
Analize göre, sağlık çalışanları arasında kadınların yüzde 52'si, erkeklerin ise yüzde 34'ü cinsel tacize uğruyor.
Kamau-Mitchell, "Erkek hasta ile kadın doktor arasında, geleneksel cinsiyetçilik ya da kadın doktor fikrine karşı olmak söz konusu," dedi. "Ancak kadın hastadan erkek doktora doğru, bu farklı bir cinsiyetçilik türü, bir şekilde erkeklerin bu tür davranışları hoş görmesi gerektiğini düşünmek ki bu çok saçma."
Çoğu ülkede sağlık çalışanlarının cinsel tacizine ilişkin resmi istatistikler açıklanmazken, en kapsamlı verilerden bazıları İngiltere'den geliyor. Yaklaşık 1.800 İngiliz doktorun katıldığı tarihli bir ankette, doktorların yüzde 31,8'i son iki yıl içinde "utanç, sıkıntı veya kırgınlığa" neden olan istenmeyen, cinsiyetle ilgili yorumlar aldıklarını bildirdi.
tr.euronews