1412 yılında dünyaya gelen Orhan, 5. Osmanlı Padişahı Çelebi Mehmet’in ağabeyi Şehzade Kasım Çelebi’nin oğludur. Babası ve halası Sultan Fatma Hanım, Osmanlı ile Bizans arasındaki siyasal dengeler gereği İstanbul’a rehin olarak gönderilmiştir.
Bizans’ın Kozu: Orhan Çelebi
Fatih Sultan Mehmet’in tahta geçmesiyle birlikte Bizans, Osmanlı’yı içten karıştırma planlarını devreye soktu. Şehzade Orhan, bu süreçte İstanbul’da ikamet etmekte ve Bizans’tan senelik 300 bin akçe tahsisat almaktaydı. Ancak Bizans İmparatoru Konstantinos, bu ödeneğin yetersiz olduğunu ileri sürerek, Fatih’e iki seçenek sundu: “Ya tahsisatı iki katına çıkar ya da Orhan’ı serbest bırakırız.” Bu tehdit karşısında Fatih, sert bir tavır aldı; Orhan’a tahsis edilen yerlerin gelirlerine el koydu ve bölgedeki Rum nüfusu sürdü.
İstanbul Kuşatmasında Osmanlı’ya Karşı Savaştı
1453 yılında İstanbul kuşatması başladığında, Orhan Çelebi 600 adamıyla Bizans tarafında Osmanlı’ya karşı savaştı. Yedikule ile Yenikapı arasındaki surları savundu, ancak kuşatma sonunda şehir düşünce kaçmaya çalışırken yakalandı. Keşiş kılığına girerek kaçmak istese de tanındı ve Fatih Sultan Mehmet’in emriyle idam edildi.
Karışıklığa Dikkat
Bu şehzade, Emir Süleyman Çelebi’nin oğlu olan ve gözlerine mil çekilen başka bir Orhan Çelebi ile karıştırılmamalıdır.
Şehzade Orhan, Osmanlı tarihinde bir “Bizans entrikası” olarak yerini almıştır. Onun hikâyesi, iç karışıklıklar ve siyasi stratejilerin Osmanlı-Bizans ilişkilerindeki önemini açıkça ortaya koymaktadır.