''Ankara kulisleri kaynamaya başladı. AK Parti kongresi ve muhtemel kabine değişimi sonrası bakan-toto başladı. Yine kulislere göre güvenlik bürokrasisinin tepesindeki isimlerden Emniyet Genel Müdürü Mahmut Demirtaş'a, "Görevden affını istemesinin uygun olacağı" mesajı iletilmiş ama o da TFF eski Başkanı Mehmet Büyükekşi gibi teklifi getirenlere hayır yanıtı vermiş. Büyükekşi demişken gözü Ticaret Bakanlığı'nda bakalım bu sefer TFF'deki ağır hezimetin ardından bu görevi alabilecek mi?
Lafı uzatmadan kulislerde konuşulanları aktarayım;
Kabinede 13 bakan değişecek
Bakan yardımcılıkları kalkacak, müsteşarlık sistemi gelecek
Berat Albayrak aktif olarak dönüyor ama bakan olarak değil. Eski başbakan statüsünde ve kabinenin koordinasyonundan sorumlu olacak.
Kabinede görev değişikliği banko olarak görülen bakanlıklar; Kültür ve Turizm, Gençlik ve Spor, Ticaret, İçişleri, Aile ve Sosyal Hizmetler, Çalışma ve Sosyal Güvenlik.
Bazı bakanlıkların ikiye bölünmesi gündemde.
Bakan-toto olayına girildiğinde ortalık isim kaynıyor. Ama adı en sık bakan olarak telaffuz edilen isimler Hasan Doğan ve Fahrettin Altun.
Bakan yardımcılıkları kaldırılıyor. Çünkü istenen verim alınamadı. Gelenler aktif görev yapamadı. Bir deyişe göre 23 Nisan koltuğu olmaktan öteye geçemedi.
ALİ YERLİKAYA SINIFTA KALDI
Kabinede en kritik koltuklardan birisi kuşkusuz İçişleri Bakanlığı. Ali Yerlikaya göreve büyük destekle geldi, ancak zaman içerisinde etkisi azaldı ve güvenlik bürokrasisini yönetemiyor eleştirileri başladı. Sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımlar, "Bakan bey basın ve halkla ilişkiler müdürü gibi çalışıyor" yorumlarına neden oldu. İlk başlarda başarı olarak görülen mafya operasyonları paylaşımları sonraki süreçlerde, "Bu yapılar bir gecede gökten zembille inmedi. Bir anlamda iktidarın sadece güvenlik değil sosyal politikalarının da yetersizliğini gösteriyor" eleştirilerine maruz kaldı.
Ağustos ayındaki güvenlik bürokrasisindeki tayin ve terfiler sonrası yaşanan süreç, gücünü kaybetmesinde en büyük etkenlerden oldu. Makama bazı dosyaların eksik arz edildiği iddiaları gücünü iyice azalttı. İstanbul Emniyet Müdürü Zafer Aktaş'ın görev süresinin uzatılması çabaları boşa çıktı. Hem kendisinin çok desteklemediği hem de Emniyet Genel Müdürü Mahmut Demirtaş'ın muhalefetine rağmen Selami Yıldız İstanbul'a polis müdürü olarak atandı. Demirtaş-Yıldız ikilisinin arasının Adana'da beraber görev yaptıkları dönemden limoni olduğunu bilmeyen yok. Yerlikaya-Demirtaş ikilisinin emniyette Mülkiye etkisini artırma girişimleri karşılık bulmadı. Hatta dirençle karşılaştılar. Aynı süreçte bazı emniyet genel müdür yardımcıları arasında sözlü sataşmalara varan gerilimler yaşandı. Bu gerilimlerin hala devam ettiği konuşuluyor.
GÖREVDEN AFFINI İSTEMEN UYGUN OLUR!
Şu anda en çok dillendirilen iddialardan diğeri, bir emniyet genel müdür yardımcısının yakınında FETÖ'nün haberleşme uygulaması ByLock çıkması. Konuşulanlara göre olay "Mor beyin" olarak değerlendirilmiş ama teşkilat bunu inandırıcı bulmuyor. (Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı bir açıklamayla bazı kişilerin iradesi dışında, cep telefonuyla girdikleri bazı siteler aracılığıyla Bylock'a yönlendirildiğini açıklamıştı. Bu durumda 11 bin 480 kişinin olduğu ifade edilmişti. Hatta sonrasında bazı kamu görevlileri bu gerekçeyle göreve iade edilmişti.)
Emniyet Genel Müdürü Mahmut Demirtaş'ın "teşkilata hakim olamadığı/yönetemediği" iddialarına kendisiyle ilgili söylentiler eklenince, "Görevden affını istemesinin uygun olacağı" mesajı iletilmiş. Ancak yine kulislere göre Demirtaş bu yöndeki telkini kabul etmeyip, "görevden alınmayı bekleyeceğini" ifade etmiş.
AĞUSTOS KARARNAMESİNİN TORTUSU
Emniyet ve jandarmadaki Ağustos kararnamesiyle ilgili tartışmalar sürüyor. Jandarmada yaşananlar ayrı bir yazı konusu. Ama emniyette kulislere yansıyan ilginç bir kavgayı aktarayım: Bir dönem emniyet istihbaratta etkin olan ve Erzincan Grubu olarak bilinen "Reyhaniler" arasında koltuk kavgası yaşanmış. Kavganın nedeni bazı isimlerin il emniyet müdürü olarak atanırken bazılarının önünün kesilmesiymiş. İsimler konuşuluyor ama bu cemaatle ilgili detaylı bir çalışma olmadığı için netliği konusunda şüpheler var.
Ağustos kararnamesinde "ülkücü" isimlerin özellikle üstünün çizildiği iddiaları çok konuşuldu. Menzilci-ülkücü isimlere engel çıkarıldığı iddia edildi. Ancak bu iddialar MHP cephesinde pek karşılık bulmadı. Hatta son dönemde MHP kanadının "manipülasyon" kuşkusu nedeniyle bazı isimlere kapıyı kapattığı konuşuluyor. Ayhan Bora Kaplan operasyonu sonrası Ankara Emniyet Müdürü Engin Dinç'i "yeme" üzerine yapılan operasyonlar ters tepti. Aksine, Dinç güçlendi. Yaşananların bu durumda etkisinin olduğu ifade ediliyor.
Son döneme kadar Menzilciler emniyette oldukça etkindi. Hatta Eskişehir grubunun bile sözünün geçtiği dillendiriliyordu. Ama şimdi kardeşlerle beraber yapı dörde bölünmüş durumda. Emniyette Şubat sonu-Mart başı gibi kararname bekleniyor. "Yeni bakan-yeni kararname" vurgusu yapılırken bu kez "bağımsız/bağlantısız" isimlerin tercih edileceği belirtiliyor. Hatta atamalarda MİT görüşünün etkisinin artacağı ifade ediliyor. Tabi burada en önemli nokta yeni genel müdürün kim olacağı. Teşkilatın bu kez içeriden bir isim çıkarıp çıkaramayacağı merak konusu.''