Geçenlerde Haber Türk TV'de, Mehmet Akif Ersoy'ıun, programına katılan AK Parti Genel Başkan velkili Efkan Ala, Yeniden Refeh Partisi ile ilgili çok çarpıcı iddialarda bulundu.
Ala: ''Yeniden Refah Partisi bizden, yüzde ellinin üzerinde oy aldığımız yerleri istediler..Sadece 100'e yakın ilçe ve büyükşehirler var. Biz de vermeyince ittifaka dahil olmadılar." dedi.
Peki.
Mehmet Altınöz, televizyonlara çıkıp, '' Bizim hiçbir pazarlığmız yok'' demişti
Ahlak ve maneviyat üzerine siyaset yapan bir siyasi partiye yakıştı mı bu çelişkili ifadeler?
Yeniden Refah Partisi bu kadar yer isteyip alamadıktan sonra, "Ahlaklı Belediye (cilik)" sloganını mı oluşturdu
Eğer ittifaka dahil olsaydınız ahlaki sorun olmayacaktı değil mi?
Tekrar yazıyorum, Mehmet Altınöz, ilk günlerde ekranlara çıktığında, " Biz, herhangi bir siyasi pazarlık yapmadık!" demişti (Ben bizzat izledim)
Peki ,
Yeniden Refah Partisi, AK Parti yerel yöneticilerini siyasi ahlaki olmadığından dolayı suçlarken, AK Partiden aday gösterilmeyen adaylara dört elle sarıldığınız adaylar size geçince çok etik mi oldu?
AK Parti'den aday gösterilmeyen adayların aldıkları karar imzalarını, icraatlarını, yatırımlarını, para yönetimlerini, mecliste aldıkları kararları eleştirirken o beğenmediğiniz siyasetçiler size geçince altın değerine mi ulaştı, neden bir anda bu kadar değerleri arttı?
Eğer ki gerçekten AK Parti'nin yerel de ve genelde yaptığı politikaları siyasi pazarlık yapmadan "Ahlaklı Belediye (cilik)" sloganı oluşturup hesap sorsaydınız daha samimi olurdunuz!
Sizin amacınız, siyasi pazarlık sonucu alamadığınız, AK Parti'nin kapı dışarı ettiği siyasetçileri bünyenize alarak iktidarı adeta siyaseten tehdit etmek maksadı ile amacınıza hırsınızı katarak yol katedeceğinizi zannediyorsunuz!
Kendi partiniz de kurucu üyelerinizi bile meclis üyeliği listesine almadınız ya da en sonlara yazdınız bunların belgeleri ben de mevcut.
Hatta Yeniden Refah Partisine daha ilk gün üye olmuş insanları ilk sıralara yazdınız, rahmetli Erbakan'ın siyaset anlayışında bu var mıydı?
400 bine yakın üyemiz var diyen bir siyasi hareketin özgül ağırlığını oluşturacak o 400 bin insan içinden hiç mi akademisyen siyasetçi,Avukat siyasetçi,Mühendis siyasetçi,halk adamı siyasetçi,toplum mühendisi siyasetçi,kanaat önderi lider siyasetçiler çıkmadı yokmuydu...yönetimleriniz tabir-i caiz ise adeta çiçekci böcekçilerle mi doldu taştı!
Bir siyasi hareket daha ilk dakikalarda, '' Yola çıktıklarını yolda bulduklarına değişirsen; hem yolunu kaybedersin hem dostunu'' sözünü düstur edinirse tablo eşittir, Ne acı değil mi?
Bu siyasi hareket, '' Erbakan Vakfı'' altyapısı ile kuruldu il, ilçe binalarının kiralarını meclis üyeleri listesinin en sonuna yazdığınız insanlar ödedi değil mi?
Yakıştı mı?
AK Parti'den aday gösterilmemiş adayların hepsini aday gösterdiğniz ya, AK Parti'nin neresi yanlış çaktınız mı?
O yüzden lütfen..
Rahmet Erbakan'ın siyaset anlayışı ,hiçbir siyasi partinin adaylarına adeta saldırır gibi hırsla hareket etmez milyonlarca üyesi olduğunu düşündüğünüz bir siyasi hareketin özgül ağırlığına yakışır adayınız hiç bir tane dahi yok mu?
Siyasete, ''nitelik'' kavramını gelişi güzel tavır ve davranışlar ile mi kazandıracaksınız?
haa ahlaklı ''siyaset ahlakı''anlayışını not alıyorum!
geçmişte Bursa siyasetin de bu konuya dair çokça soru işaretleri olduğunu birçok insan biliyor zamanı gelince değerlendireceğiz!
İktidar ile yaptığınız 30 madde de '' İstanbul Sözleşmesi'' diye bir ibare var gibi algı yaratan ey YRP'liler sizin bu algınızı Özlem Zengin HT Haber Türk Tv'de '' yok böyle bir şey'' deyip çürütmüştü değil mi?
Ertesi Gün Fatih Erbakan çıkıp, '' Bize oy verin İstanbul Sözleşmesini'' kaldıralım diya açıklama yapmıştı.Siz bence Özlem Zengin'in vekil olmaması için bir madde koyabilseydiniz bu cesareti görürdüm sizden. Ama ne yazık ki 30 madde içinde bu sözleşme yok olduğu halde aile bütünlüğü diye roman yazdınız...
Ne garip çelişkiler var değil mi?