İşin özeti şu: Adana’daki olaylar, sahte altın meselesinin geldiği boyutu açıkça ortaya koyuyor. Tanınmış firmaların birebir taklitleri piyasada ve klasik yöntemlerle tespit neredeyse imkânsız hale gelmiş durumda.
Eski Yöntemler Artık Yetmiyor
Mihenk taşı, ayar suyu gibi klasik yöntemler, yeni nesil sahte altınlar karşısında yetersiz kalıyor. Bazı sahte altınlar, kesilmeden ya da derin analiz yapılmadan gerçek sanılabiliyor.
Ne Yapmalı?
-
Güvenilir kuyumculardan alışveriş yapın. – Belgesi, lisansı olan ve uzun süredir faaliyet gösteren yerleri tercih edin.
-
Seri numarası kontrolü yapın. – Özellikle bar altınlarda bulunan numaraları üretici firmanın sitesinden sorgulayın.
-
Açılmamış paketlere kanmayın. – Paketli geliyor diye altının gerçek olduğunu varsaymayın.
-
Fiyatı “piyasadan ucuz” altınlara dikkat edin. – Gerçek olamayacak kadar ucuzsa, büyük ihtimalle değildir.
Gelişen Teknoloji, Gelişen Dolandırıcılık
Başkan Oğuz Başman'ın da belirttiği gibi, artık sahteciler altınları yalnızca dış görünüşle değil, ambalajla da birebir taklit ediyor. Bu durum, yalnızca kuyumcuların değil, sıradan vatandaşın da daha fazla bilgi sahibi olması gerektiğini gösteriyor.