Minguzzi ailesi, sanıkların çocuk indirimi almadan en ağır şekilde cezalandırılması için hukuki mücadele veriyor. Peki, zanlıların yaş indirimi olmadan yargılanmaları mümkün mü? Türkiye'de ve dünyada benzer davalardan çıkan kararlar nedir?

Kadıköy'de uğradığı bıçaklı saldırı sonucu hayattan koparılan 15 yaşındaki Mattia Ahmet Minguzzi'nin ölümü Türkiye’yi derinden sarstı. Cinayet, gençlik şiddeti üzerine yoğun tartışmalara neden olurken, katilin 18 yaşından küçük olmasının cezai sorumluluklarını etkileme potansiyeli de gündeme geldi.

Olayın ardından başlatılan soruşturma tamamlandı ve Minguzzi'yi beş kez bıçaklayan 15 yaşındaki B.B. ile bıçaklandıktan sonra yere düşen Minguzzi'yi tekmeleyen 16 yaşındaki U.B. hakkında "çocuğa karşı kasten öldürme" suçundan 24 yıla kadar hapis cezası istemiyle iddianame hazırlandı.

Minguzzi ailesi ve kamuoyu, sanıkların en ağır cezayı almasını talep ederken, bu davanın benzer olaylara caydırıcı bir emsal oluşturması gerektiğini savunuyor. Hukukçular ise mevcut yasalar kapsamında çocuk indirimi uygulanmasının zorunlu olduğunu belirtiyor. Bu da zanlıların koşullu salıverilme kapsamında yaklaşık 10 yıl içinde infaz kurumundan çıkabilecekleri anlamına geliyor.

Peki, zanlıların çocuk indirimi olmadan yargılanmaları mümkün mü? Türkiye'de ve dünyada benzer davalardan çıkan kararlar nedir? Türkiye'de suç oranlarında 18 yaş altı çocukların payı büyüyor mu?

TCK ne diyor?

Zanlılar reşit olsa işledikleri suç nedeniyle ağırlaştırılmış müebbete çarptırılacaktı ancak yaşları 18’den küçük olduğu için farklı bir şekilde yargılanıyorlar.

Türk Ceza Kanunu Madde 31’e göre, 18 yaşından küçük olan kişiler çocuk olarak kabul edilir ve cezai sorumlulukları yaşlarına göre belirlenir. 15-18 yaş grubundaki çocuklar için, işledikleri suçun cezası belirli bir oranda indirime tabi tutulur. Bu yaş grubundaki çocuklar, işledikleri fiilin hukuki anlam ve sonuçlarını kavrayabilme yeteneğine sahip oldukları kabul edilse de, yaş küçüklüğü nedeniyle ceza indirimi uygulanır.

Ceza indirimi oranlarına göz atacak olursak: 15-18 yaş grubundaki çocuklar için, müebbet hapis cezası 12 ila 15 yıl arasında bir hapis cezasına indirilebiliyor. Diğer ağır suçlar için de benzer oranlarda ceza indirimi uygulanıyor.

Ancak suçun işlenme biçimi, planlı olup olmaması gibi faktörler mahkemenin indirime ilişkin kararını etkileyebiliyor. Cinayetin canice işlenmiş olması, ceza indirimi uygulanmaması için yeterli görülmeyebilir. Ancak bazı istisnai durumlarda mahkeme, indirimi en düşük seviyeye çekebiliyor. Bu durumlarda mahkeme en üst sınırdan ceza verebiliyor ancak yine de çocuklar için belirlenmiş ceza sınırlarının dışına çıkamaz.

Dolayısıyla Türkiye’de bir mahkeme, mevcut kanunlar çerçevesinde çocuk sanıklar için yaş indirimi uygulamama yönünde bir emsal karar veremez çünkü TCK 31. madde bağlayıcıdır ve mahkemeler yasaya aykırı karar veremez. Dolayısıyla Anayasa Mahkemesi veya Meclis yasayı değiştirmedikçe, çocukların yetişkin gibi yargılanması mümkün değil.

Eğer toplumda büyük bir tepki oluşur ve bu konuda bir yasa değişikliği teklifi verilirse, Meclis, Türk Ceza Kanunu'nda değişiklik yaparak "Trial as an Adult" benzeri bir uygulama getirebilir. Ancak şu anki yasalar böyle bir uygulamaya izin vermiyor.

Hakimin takdir yetkisi

Hakim takdir yetkisini en ağır cezayı vermek için kullanabilir. Mahkeme kararında etkili olabilen birkaç husus bulunuyor. Bunlardan biri kamuoyu baskısı. Mattia Ahmet'in davasında Minguzzi ailesinin mücadelesi ve toplumsal tepki de kamuoyu baskısı yaratarak mahkemenin kararında etkili olabilir.

Adli Tıp Kurumu'nun raporları, Minguzzi'nin ölüm nedenini ve saldırının detaylarını ortaya koyuyor. Kamera görüntüleri ve tanık ifadeleri de davanın seyrini etkileyen önemli deliller.

Rapora göre, Ahmet Mattia Minguzzi'nin vücudunda üç kesici alet yaralanması ve göğsünde delici alet yarası tespit edildi. Ölüm nedeni, kesici aletle saldırıya bağlı iç organ yaralanması olarak belirlendi.

Raporda ayrıca, olayın kamera görüntüleri ve tanık ifadeleriyle desteklendiği belirtildi. Bu deliller, sanıkların suçu işlediğini açıkça ortaya koyuyor.

Sanıkların savunmaları ve tanık ifadeleri de kararda etkili olabilecek bir başka husus. Sanıklar, olayın bir anlık öfke sonucu gerçekleştiğini iddia etse de görgü tanıkları saldırının planlı ve organize bir şekilde gerçekleştirildiğini belirtti.

Tanık ifadelerine göre, Kadıköy'deki bir pazar yerinde gerçekleşen saldırıda Minguzzi önce 15 yaşındaki B.B. tarafından bıçaklandı, ardından da 16 yaşındaki U.B. tarafından tekmelendi. Olay anında çevrede bulunan kişiler, saldırının çok hızlı geliştiğini ve müdahale edemediklerini ifade ettiler.

Tanıkların ifadeleri, saldırının planlı ve organize bir şekilde gerçekleştirildiğini düşündürüyor. Ayrıca bazı tanıklar, saldırganların olay yerinden kaçarken soğukkanlı davrandıklarını ve herhangi bir pişmanlık belirtisi göstermediklerini de ifade etti.

Bu ifadeler, mahkemenin sanıkların suçluluğunu ve ceza miktarını belirlemede önemli rol oynayabilir.

Mahkeme kararı üzerinde etkili olabilecek bir başka unsur da sanıkların geçmişi. Şu ana dek edinilen bilgilere göre sanıkların suç geçmişi bulunuyor. Özellikle B.B.'nin, okulda ve mahallede agresif davranışlarıyla bilindiği ve daha önce birkaç kez disiplin cezası aldığı belirtiliyor. U.B. ise, daha önce hırsızlık ve küçük çaplı vandalizm olaylarına karışmıştı.

Zanlıların kabarık sicili, mahkemenin sanıkların karakterini ve suç işleme eğilimlerini değerlendirmesinde önemli bir rol oynayabilir.

Dünyadan ve Türkiye'den örnek davalar

Bazı ülkelerde çocuk failler, işledikleri suçun vahametine göre doğrudan yetişkin mahkemelerinde yargılanabiliyor. Örneğin, ABD'de birçok eyalette 16-17 yaşındaki çocuklar "Trial as an Adult" kapsamında yetişkin gibi yargılanabiliyor. Hatta bazı eyaletlerde bu sınır 14 yaşa kadar düşebiliyor.

AB'nin  İlaçlar Yasası ile ilgili beş kritik nokta AB'nin İlaçlar Yasası ile ilgili beş kritik nokta

"Trial as an adult," yani "yetişkin gibi yargılanma," ağır suç işleyen çocuk yaştaki sanıkların (genellikle 18 yaş altı), yetişkin ceza yasalarına göre yargılanmasını sağlayan bir hukuki uygulama. Bu sistemde, çocuklar ya doğrudan yetişkin mahkemesinde yargılanıyor ya da çocuk mahkemesinden yetişkin mahkemesine sevk ediliyorlar.

Örneğin, ABD'de görülen 1993 tarihli bir davada mahkeme, dört yaşındaki bir çocuğu vahşice öldüren 13 yaşındaki Eric Smith'i yetişkin olarak yargılayarak ceza indirimi uygulamadı.

İngiltere'de ağır suç işleyen 10 yaş üstü çocuklar, özel çocuk mahkemeleri yerine yetişkin mahkemelerinde yargılanabiliyor. Yine 1993 tarihli bir davada mahkeme, şok edici vahşeti göz önünde bulundurarak, iki yaşındaki James Bulger'ı kaçırarak işkenceyle öldüren 10 yaşındaki Jon Venables ve Robert Thompson'a ceza indirimi uygulamadı. Sanıklar belirli bir yaşa gelene kadar hapis yatsa da nihayetinde yeni kimliklerle toplumdan izole edilerek serbest bırakıldılar.

Kanada'da 14 yaş üstü sanıklar, belirli suçlarda yetişkin mahkemesine sevk edilebiliyor. Almanya'da da 18-21 yaş arasındaki sanıklar bazı durumlarda yetişkin gibi yargılanabiliyor ancak 18 yaş altı için yaş indirimi zorunlu.

Türkiye’de ise 18 yaşın altında olan sanıklar her koşulda çocuk mahkemelerinde veya ağır ceza mahkemelerinde yaş indirimli olarak yargılanıyor. Bu durum zaman zaman tartışma konusu olarak ülke gündemine taşınıyor.

Özellikle toplumu infiale sürükleyen Hrant Dink ve Münevver Karabulut cinayetlerinde sanıklara yaş indirimi uygulanması, çocuk faillerin işlediği ağır suçlarda ceza indirimi konusundaki tartışmaları alevlendirmişti.

Ogün Samast, 19 Ocak 2007’de Agos Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hrant Dink’i öldürdüğünde 17 yaşındaydı. O dönemde 18 yaşından küçük olduğu için Çocuk Koruma Kanunu çerçevesinde yargılandı ve ceza indirimi aldı.

25 Temmuz 2011’de çocuk mahkemesinde görülen davada, Ogün Samast kasten öldürme ve ruhsatsız silah bulundurma suçlarından toplam 22 yıl 10 ay hapis cezasına çarptırıldı.

Ancak yaşı nedeniyle ceza indirimi uygulandı: yetişkin biri olsaydı, daha ağır bir ceza alabilirdi. Samast, cezaevinde 16 yıl 10 ay geçirdikten sonra, 15 Kasım 2023'te koşullu salıverilme kapsamında tahliye edildi.

Münevver Karabulut'un katili Cem Garipoğlu da 3 Mart 2009’da Münevver Karabulut’u öldürdüğünde 17 yaşındaydı. Türk Ceza Kanunu’nun 31. maddesi gereği, 18 yaşından küçük olduğu için ağırlaştırılmış müebbet yerine 24 yıl hapis cezası aldı.

Koşullu salıverme kurallarına göre 10-15 yıl içinde tahliye edilme ihtimali vardı ancak 10 Ekim 2014’te Silivri Cezaevi'nde ölü bulundu.

Euronews