Geçtiğimiz günlerde Osmangazi Belediyesi ile ilgili iki ayrı yazı kaleme almıştım. Araya biraz zaman koymayı, konunun soğumasını beklemeyi planlıyordum.

Zira dışarıdan bakıldığında, sanki Başkan Erkan Aydın’a karşı özel bir husumetim varmış gibi bir algı oluşabilirdi. Bu tür bir yanlış anlaşılmanın önüne geçmek için yazılara ara vermeyi düşündüm. Ancak öyle görünüyor ki kamuoyunun, özellikle de Bursa halkının vicdanı bazı konuların daha fazla gizli kalmasına müsaade etmiyor.

E-posta kutum adeta dolup taşıyor. Gelen her mesaj, “Bunu da yazın, kamuoyu bilsin” diyor. Şunu özellikle vurgulamalıyım: Erkan Aydın’ı kişisel olarak severim, sayarım. Kendisiyle hiçbir kişisel problemim yok. Bu yazılar kişisel değil, tamamen kamusal sorumluluğun bir gereğidir.

Kiralık Araçlar Özel İşlerde Mi Kullanılıyor?

Daha önce yazdığım yazılarda, Osmangazi Belediyesi’nde görevli Hayrullah Bey’in, belediyenin kiralık aracını özel işleri için kullandığını gündeme getirmiştim. Yazının ardından ilgili araç değiştirildi. Ancak biz yine de yeni aracı tespit ettik – üstelik bu sefer biraz daha aşağıya park edilmişti. Neden? Belki de fark edilmesin diye. Şeffaflık ilkesine bu kadar mesafeli olunması düşündürücü değil mi?

Bu yazının amacı suçlamak değil; kamu kaynaklarının nasıl ve kimler tarafından kullanıldığını sorgulamak.

Okuyucu İhbarı: “Paylaşabilirsiniz”

E-posta kutuma düşen ve altında açıkça “Paylaşabilirsiniz” notu bulunan bir okuyucu mesajını aynen aktarıyorum:

“Osmangazi Belediyesi’nde görev yapan birim sorumlularından biri, belediye aracını şahsi işler için kullanmakla kalmıyor, bunu normal bir rutin haline getirmiş durumda. Araç sabah evden alıyor, öğle aralarında alışverişlerde kullanılıyor, hafta sonları dahi evin önünde park ediliyor. Bu durum hem etik dışı hem de hukuki açıdan sorunludur.”

İddialar ciddi ve açıklama bekliyor.

Yalova’dan Gelen Başkan Yardımcısı ve Disiplin Problemleri

Bir diğer dikkat çekici konu ise, Başkan Erkan Aydın’ın Yalova’dan transfer ettiği belediye başkan yardımcısı hakkında gelen şikayetler. İddialar oldukça net: Mesai saatlerine uymama, iş takip eksikliği, proje üretiminde yetersizlik ve organizasyon bozukluğu.

Bu da e-posta ile gelen açıklamadan:

“Başkan yardımcısı sabah geç geliyor, akşam erken çıkıyor. Çalışanlar disiplin eksikliği nedeniyle rahatsız. Belediyede proje üretimi durmuş gibi. Vatandaş hizmet beklerken, içeride işleyiş yavaşlamış durumda.”

Bu konuda kararı ve değerlendirmeyi elbette Bursa kamuoyuna bırakıyorum. Ancak bir noktada ısrarcıyım: Kamusal hizmet yapan kişiler eleştiriye açık olmalı, hesap verebilir olmalı.

Son Söz: Eleştiri Düşmanlık Değildir

Eleştiri düşmanlık değildir. Kamusal görev yürütenlerin kararları ve uygulamaları sorgulanmak zorundadır. Bu, demokrasinin olmazsa olmazıdır. Biz gazetecilerin görevi de soruları sormak, gündemi kamu adına takip etmektir. İddialar açıklanmadıkça yazmaya devam edeceğim.

 Unutmayalım: Şeffaflık varsa, güven vardır. Güven varsa, hizmet de vardır.