SAĞLIK

Topuk Kanı Mağduru Ailenin Avukatı Bülent Şeker: “Sağlık Sektörünün Rantı İçin Feda Edilecek Bir Damla Kanımız Yok”

Adana'da yeni doğan bebeklerinden topuk kanı alınmasına izin vermedikleri gerekçesiyle hakkında dava açılan Çakmak Ailesi için yürütülen soruşturma, kamuoyunda geniş yankı uyandırmıştı.

Dava kapsamında 2.5 aylık bir bebeğe kayyum atanması kararı vicdanları sızlatırken, Adana Cumhuriyet Başsavcılığı’nın baba Murat Çakmak hakkında “takipsizlik” kararı vermesiyle süreçte yeni bir gelişme yaşandı. Kararın ardından aileye verilen idari para cezası ise tepkiyle karşılandı.

Ailenin avukatı Cüneyt Bülent Şeker, basına yaptığı açıklamada, “Bu işi en son noktaya kadar götüreceğiz. Böyle bir şey için kimse bizden bir kuruş para alamaz. Bizde sağlık sektörünün rantı için feda edilecek bir damla kan yok” ifadeleriyle adli süreci sonuna kadar takip edeceklerini vurguladı.

"Bu Karar Kamu Vicdanını Rahatlatmaz"

Adana Cumhuriyet Savcılığı, Murat Çakmak hakkında “aile hukukundan doğan yükümlülüğü ihlal” suçlamasıyla yürütülen soruşturmada takipsizlik kararı verdi. Ancak savcılık, topuk kanı alınmamasını "kabahat" sayarak Adana İl Sağlık Müdürlüğü’ne 100 TL idari para cezası uygulanmasına karar verdi. Avukat Şeker, bu kararın hukuka aykırı olduğunu ve böyle bir cezayı kabul etmediklerini dile getirdi.

"Sağlık Bakanlığı'nın Talimatı Kanun Değildir"

Avukat Şeker, topuk kanı alınmasının ilk kez kabahat olarak nitelendirilmesini eleştirerek, “Sağlık Bakanlığı’nın talimatı bir yasa hükmü değildir. Hukuken açık hüküm yoksa, kişi cezalandırılamaz. 5326 sayılı Kabahatler Kanunu’na göre sadece açık şekilde düzenlenmiş fiiller kabahat sayılabilir” ifadelerini kullandı.

"Ailelere Gözdağı Verilmesin"

Cüneyt Bülent Şeker, bu olay vesilesiyle kamuoyuna önemli bir mesaj da verdi: “Kimse çocuğuna düşkün aileleri ‘Topuk kanı vermezsen çocuğunu alırız, polis zoruyla kan alırız’ diye tehdit etmesin. Bu bir insan hakkı ihlalidir. Ailelerin rızası olmadan çocuğa tıbbi müdahale yapılamaz.”

"İdari Ceza Hukuksuz, İtiraz Edeceğiz"

Avukat Şeker, verilen idari para cezasına itiraz ettiklerini belirterek, gerekirse kararı idare mahkemesine taşıyacaklarını söyledi. “Savcılık topu taca atmış, kamuoyunu takipsizlik kararı ile rahatlatırken, sağlık sektörünün gönlünü idari ceza ile almaya çalışmış. Bu oyunu da bozacağız” dedi.

"Sağlık Sektörü Amerikan İlaç Lobisinin Etkisinde"

Açıklamasında sağlık sistemine yönelik eleştirilerini sürdüren Şeker, “Bu baskılar, özelleşmiş ve büyümüş sağlık sektörüne iş ve gelir temin etmek içindir. Bu sektör artık Amerikan merkezli ilaç şirketlerinin ve DSÖ’nün kontrolündedir. Onların niyeti sadece kâr değil, hedef Türk milletidir” ifadelerini kullandı.

"Bir Damla Kan İçin Kimseye Boyun Eğmeyiz"

Avukat Cüneyt Bülent Şeker, konuşmasının sonunda kararlı tutumlarını şu sözlerle özetledi:
“Çocuklarına düşkün, araştıran aileler, zararlı yönleri sebebiyle bir testi yaptırmak istemiyorsa bu onların hakkıdır. Bu çocuklara el koymak, velayet hakkını yok saymak, onları hukuken kobay haline getirmektir. Bizde sağlık sektörünün rantı için feda edilecek bir damla kan yok.”

Çakmak Ailesi’nden Savcılığa İtiraz

Avukat Şeker'in sunduğu itiraz dilekçesinde, “Topuk kanı sadece 6 hastalığı kapsıyor. Sağlık Bakanlığı 6 bin 500'ün üzerindeki diğer hastalıklarla ilgili tarama yapmıyorsa, suçlu asıl onlar olur” ifadelerine yer verildi. Ayrıca bebeğin annesinin kucağından alınmasının “Kadına ve çocuğa şiddet” kapsamında değerlendirilmesi gerektiği vurgulandı.

Çakmak ailesinin davası, önümüzdeki süreçte bireysel hak ve özgürlükler ile devletin müdahale sınırlarını tartışmaya açacak gibi görünüyor.