Avrupa’ya göç eden Türklerin 60 yılı aşkın süredir yaşadıkları zorlukları, mücadelelerini ve hayat hikayelerini hepimiz duymuşuzdur.
Zihinsel engelli Özel İnsanlar;
Göçün Zorlu Mirası ve Engelli Bireyler
İlk nesil, dil bilmeden, yol yordam bilmeden zor koşullarda çalışarak ömürlerini tüketti. Çoğu yaşlanınca dört kollu tabutlarla memleketlerine döndü.
İlk neslin çocukları, yani ikinci nesil, ailelerinden entegrasyon desteği alamadı. Okullarda, toplum içinde farklı kültürlere uyum sağlamak zorunda kaldılar. Bu süreç, aileleriyle olan bağlarını kopardı. Ancak en büyük zorlukları engelli bireyler yaşadı. Avrupa’da doğan veya sonradan gelen engelli bireyler, sistemin içinde kayboldu.
Zihinsel Engelli Bireylerin Unutulan Dramı
Özellikle zihinsel engelli bireylerin aileleri, iş hayatlarının yoğunluğu ve bilgi eksikliği nedeniyle çocuklarına yeterince vakit ayıramadı. Bu çocukların büyük bir kısmı, “yetersiz bakım” gerekçesiyle devlet tarafından ailelerinden alındı ve bakım evlerine yerleştirildi.
Bu bakım evlerinde:
• Çocukların dini ve kültürel kimlikleri göz ardı edildi.
• Türkçe konuşan personel olmadığından çocuklar ana dillerini unuttu.
• Aile bağları koparıldı ve asimilasyon hızlandırıldı.
• Bazı engelli bireyler fiziksel ve psikolojik baskılara maruz kaldı.
• Agresif olan bireyler ilaçlarla sakinleştirildi, ancak bu durum onların gelişimini daha da geriletti.
Özellikle zihinsel engelli kız çocuklarının bakım evlerinde yaşadığı dramlar, hepimizin içini sızlatmaktadır. Taciz ve şiddet iddiaları, kanıt bulunamadığı gerekçesiyle örtbas edilse de, aileler bu acı gerçekleri bilmektedir.
ANA VATANIMIZIN YETKİLİLERİ NEREDEYDİ ! Bizler asimile olup yok oluncaya kadar neredeydi!
1980 sonrası doğan neslin, Avrupa’da Türk vatandaşı olsalar bile sahipsiz bırakılması en büyük problemlerden biridir. Uzun yıllar Türkiye Cumhuriyeti’nin Avrupa’daki engelliler için etkin bir politikası olmadı. Son yıllarda atılan bazı adımlar umut verici olsa da, hala yeterli değil.
Özellikle:
• Türkiye’nin yurt dışındaki engelli vatandaşlarını destekleyen kurumsal bir mekanizması yok.
• Ailelerin hukuki hakları konusunda yeterli bilgilendirme yapılmıyor.
• Türk Konsoloslukları ve büyükelçilikler, sosyal hizmetler konusunda yetersiz kalıyor.
Geleceğe Dair Umutlarımız ve Taleplerimiz
Her yıl Avrupa Türk Engelliler Birliği olarak hazırladığımız raporlar, ilgili bakanlıklara sunuluyor. Son yıllarda bazı olumlu adımlar atılsa da, bu yeterli değil. Bizim taleplerimiz net:
• Avrupa’da yaşayan engelli bireyler ve aileleri için Türk hükümetinin daha güçlü bir destek mekanizması kurması,
• Türk engelli bireylerin haklarını koruyacak uluslararası anlaşmaların ve politikaların oluşturulması,
• Avrupa’daki Türk sivil toplum kuruluşlarının ve ailelerin bu konuda daha aktif hale getirilmesi.
Unutulan, kaybolan ve sahipsiz bırakılan zihinsel engelli çocuklarımızın sesi olmaya devam edeceğiz.
Yazan: Cemil Çelik
Avrupa Türk Engelliler Birliği Genel Başkanı
Avrupa’dan, Hamburg’dan selam ve sevgiler…